24 Ocak 2018 Çarşamba

Aşk ve Bereket

Bu yazıyı, çalışmalarımıza katılan arkadaşlarımızdan gelen maillerle güncellemeye karar verdim. Son zamanlarda (23 Şubat 2019) aldığım iyi haberlerden bazıları :

İlk önce iyi olmanıza gerçekten çok sevindim. Ben neler yapıyorum işlerim çok yoğun onun dışında özel hayatım gayet iyi çok şükür bin şükür verdiğiniz çalışmadaki okumaları ara ara yapıyorum. Açık günleri bilmiyorum ama aklıma estikçe okuyorum. 
İşlerinizin de yoğun olmasına çok sevindim ben çok şey öğrendim sizden ki hala devam etme çabasındayım başka kişilerde eminim çok  yararını görecektir.

***
Hayirli gunler Lena hanim

Cok sukur suan icin eskisine nazaran hastalandigimda daha hafif bir sekilde geciyor. Bana verdiğiniz dua ve esmaları onerdiginiz gunden beri hic birakmadim.
Hayırlı gunler.
***
İlişki durumumda  gayet güzel çok şükür 🙏🏻🙏🏻 Bana karşı gayet ilgili çok sevgi dolu.. hatta çok anlayışlı ve kibar.. sayenizde oldu gerçekten ben aklıma gelsikçe okuyorum bolca dua ediyorum. 
Eğer hacet çalışmalarınız olursa ben seve seve ortak olurum 🙏🏻🙏🏻🙏🏻

***
Lena Hanım Merhaba,
Nasılsınız? Epeydir haberleşmedik. İnşallah hayatınızda her şey yolundadır. 
Ben de bu aralar daha önce bahsettiğim yurtdışı doktora araştırma bursunun belgelerini hazırlamakla meşgulüm. Bu süreçte (esmalar ve diğer duaların yardımıyla olduğunu düşündüğüm) birçok iyi insanla tanıştım, bana çok yardımcı oldular, sağolsunlar. Yani insan esmaların gücünü etkisini hayatında görmeye başlayınca bağımlısı oluyor ;)
İşte tam da bu sebeple dün hesabınıza eft yaptım. Bendeki açık günler 18 Mart'a kadar görünüyor takvimimde. Önümüzdeki 2 ay için açık günleri uygun olduğunuzda gönderebilirseniz çok sevinirim. 

Selamlar.. Sevgiler..
***
Lena hanımcım merhaba nasılsınız?
Sizi çok özledim yav neler yapıyorsunuz keyfiniz nasıl, anneniz nasıl?
Ben dün ev aldım size bilgi vereyim dedim. J


***
Lena ablacığım merhaba.. Sana güzel haberlerim var. Hiç işim yokken 2 işim oldu şükürler olsun.. Bir yerde part time çalışıyorum bir de akşam kursu açtım. Şükürler olsun iş konusu çözüldü. Okuduğumuz dualar tesir etti sanırım, ancak zamanı geldi demek. Kısmetim açıldı :) Aile sorunlarım çözüldü artık huzurluyuz çok şükür, işsizlik problemim de çözüldü şükürler olsun. Erkek arkadaşımla problemlerimiz kaldı geriye. Ablacığım bu konuda sizden fikir almak istiyorum. Çünkü bu durumu bir tek sen biliyorsun....

***
Yinee benn nasılsınız?  Aslında 3 ayların başında yazıcaktım.. dualarını gözden geçirelim demiştiniz ama dayanamadım dediğiniz gibi tövbeleri de ekledim aksatmamak için özellikle her namazımdan sonraya 100 tane koydum arada da 818 tane çektim.. Bu aralar aklım çok bulanıktı acaba yanlışmı yapıyorum sonuç olarak ben zaten hayırlısını istesem Rabbim onu vericek.. isim belirterek ille de o diye diretmek yanlış mı diye düşündüm o yüzden tespihlerimi çekerken biraz boşluğa kapıldım galba bu aralar.. Çünkü ben olayların bi yüzünü görürken olayın tamamına vakıf bi Rabbim var elhamdülillah..Yani tespihleri çekerken niyetimin ne olması konusunda kararsızlık yaşıyorum.. (Bu düşüncemle ilgilide fikrinizi almak isterim.) Ama öyle bişey oldu ki çok şaşkınım dediğim gibi dayanamadım yazdım..Kardeşim biriyle görüşüp konuşmaya başladı ve o çocuğun samimi arkadaşlarından biri benim ki çıktı😄 kardeşlerim bana saçmalama filan diyolar ama yani sizce de çok ilginç degil mi? Onca insandan onun arkadaşıyla kardeşimin konuşmaya başlaması filan..Adım adım yaklaşıyo gibi😍 daha bi şevke geldim inanın gezegen saatlerini çok zor bekliyorum :) mubarek aylara da az kaldı çok daha güzel değerlendirmeliyim bu ayları.. yine kafanızı şişirdim hakkınızı helal edin.. Ama durum raporu veriyorumm herşey harikaaa
***

Lena hanımcım merhaba 
Nasılsıniz dilerim iyisinizdir benim içimi kaplayan bir huzur var birkaç gündür bi cesaret geldi çok şükür Rabbime ne biliyim sizinle paylaşmak istedim ️ bu hafta herşey yolunda gitti çok şükür sırada maaşlara zam var inşallah güzel bir de zam alırım 😉gerçekten sorumluluğum arttı hemde hiç aklıma gelmeyecek şekilde gün içinde nefes almaya vakit bulamadım neredeyse ama çok şükür ki bi sıkıntı yaşamadım yani Allahın izniyle sıkıntıların üstesinden geldim tabi ki bunda Rabbım sizi vesile kıldı bana çok şükür bin şükür dilerim herşey gönlünüzce olsun 😚😚😚


Ben evlilik için verdiğiniz esmaları okudum smdi nişanliyim 💕 nişanlanmadan önce erkek arkdsm ise giremiyodu esmalara yoneldim çok şükür çalışıyor.. Ama bi sorunum var ki gorumceler beni sevmiyo kardeşini kiskaniyorlar galiba buna bi çare dua istiyorum tsk ederimm.
***
Merhaba Lena Hanım  
Çekmeme vesile olduğunuz esmalar hürmetine Allahu Teala dostunu karşıma çıkardı. Şu an yüzde seksen iyileştik ama ailece tedavimiz devam ediyor. 
Allah sizden razı olsun

"Merhaba Lena Hanım Nasılsınız,,  size iyi haberlerim var😊 eşim le yazistik ilk başta bana mahkeme de evet de ikimizde yorma dedi bende tamam nisanı beklemeye gerek yok avukatla görüş hazırla bana yolla ben imzalarim dedim. Sonra tamam görüşür haber veririm dedi. Bi süre yazmadı. Bende sesimi çıkarmadim. Uzun bir mesaj yazmış beni özlediğini hâlâ çok sevdiğini sen gittiğinden beri perişanım dedi hayattan hiç bir beklettim yok dedi bu hale nasıl geldik dedi hem suçladı hemde özlemini dile getirdi bişey demedim beni görmüş rüyasında. Ankara ya geleceğim dedi bulusma ihtimalimiz var mı diyor birde hem rüyasını gerçekletirecekmis. 😊Birşey demedim bulusmak istiyorsan bahane bulma dedim.gelişmeler bunlar . 🙂Allahın izni sizin sayenizde yaşadım böyle güzel şeyleri. .Biraz acele edip isyan etmistim bundan sonra sabırlı olacağım. "
***

17. yüzyılda yaşamış ünlü halk şairi Karacaoğlan’ın “Üç derdim var birbirinden geçilmez/ Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm “ dizelerini bilmeyeniniz yoktur sanırım. Anlaşılan aradan yüzyıllar geçmesine  rağmen geçerliliğini yitirmemiş bu sözler. İnsanoğlunun en büyük üç derdi hala ayrılık (aşk), yoksulluk (maddi sorunlar) ve ölüm (sağlık sorunları).

Ne zamandır bolluk, bereket ve rızık konularında bir şeyler yazmak niyetindeydim. Tam bunun için bilgisayarın başına geçmiş ve yukarıdaki satırları yazmışken, Temmuz ayında Esma çalışması yaptığımız Esin’den bir mail geldi. Böyle durumlarda acil olmadığını düşündüğüm maillere pek bakmam ama son zamanlarda Esin’in hayatında bir takım önemli gelişmeler olduğu için hemen mailini okumak istedim. Bu arada danışanımızın adı elbette Esin değil, ben hem adını vermek istemediğimden hem de size de “esin kaynağı” olacağını umduğum için kendisine bu adı uygun gördüm. Sabırla okumaya devam eden arkadaşımız çok kişinin derdi olan eski erkek arkadaşını geri döndürme konusunda büyük mesafe katetti. Hiç kolay bir konu olmadığını bilirsiniz. İnanç ve sabırla okumanın ne kadar önemli olduğunun çok güzel bir örneği olduğu için sizlerle paylaşmak istedim. 

Esin üniversite mezunu hatta konusunda yüksek lisans yapmış, yabancı dili olan, çok zeki, okuma aşığı, yazma yeteneği çok ileri seviyede ve ne istediğini bilen bir arkadaşımız. Bunun yanı sıra sorumluluk sahibi, vicdanlı ve temiz kalpli bir insan.  İlk mailinde bana uzun zamandır işsiz olduğunu ve kendisine bu konuda yardım edip edemeyeceğimi sordu. Doğum Kodu Esma çalışması yapmaya karar verdik. Sanırım bir 15 gün kadar sonra da evlilik aşamasında ayrıldığı erkek arkadaşıyla ilgili neler okuyabileceği konusunda bir çalışma hazırladık.

Her danışanımızdan olduğu gibi kendisinden de iletişimi kesmemesini, zaman zaman bana bilgi vermesini rica ettim. Sağ olsun o da ara ara bana hayatındaki değişiklikleri aktardı. Kendisinin izniyle aşağıda çok özel bölümleri içermeyen bazı maillerini sizlerle paylaşmak istiyorum.



31 Temmuz 2017
Merhaba Lena Hanım :)
Son mailinizde yazdıklarınızın çoğunu uyguladım, diğerlerinin birçoğunu okudum. Eski erkek arkadaşıma niyet edip okudum hep ama alakasız insanlar bana ulaşmaya başladı. Yıllardır görmediğim iletişim kurmadığım ama eski okul yıllarından tanıdığım erkekler... Bir kısmet açıklığı oldu kanımca :) şöyle ki o zamanlar da ilgimi çekmeyen insanlardı onlar... Hala da öyle tabi :)
Çok uzaktaki insanların bile aklına düşebildim. Ankara’ya da ulaşır belki dualarım 💖 

22 Ağustos 2017
Lena Hanım iyi akşamlar,
Nasılsınız? Ben böyle size yazıyorum ama rahatsızlık veriyor muyum diye de düşünüyorum.
Bana önerdiğiniz duaları, celpleri uyguladım. Sitenizde gördüklerimi de uyguladım. İşle ilgili henüz gelişme yok. Aşkla ilgili değişik şeyler oluyor. Hiç görüşmedim insanlardan bile mesaj aldım facebook, instagram... İlkokul arkadaşım vs gibi üstelik. Normalde görünmez gibi yaşayan biriyim, özel hayat paylaşımı falan yapmam. Böylece dikkat de çekmem. Çok seçici bir insan olduğum için gereksiz insanların boşuna hayatımı meşgul etmesine izin vermiyorum. Hayatta en değerli şeyin zaman olduğunu düşündüğüm için. Ben eski erkek arkadaşım için okurken herkesin aklına düştüm herhalde 😊 o hariç... 
Güzel günler yakın olsun artık...

9 Ekim 2017
Lena Hanım Merhaba,
Eski erkek arkadaşımla mesajlaştık geçen hafta birkaç saat.  Aklındayım, kalbindeyim öğrendim fakat hep benimle tartışmaya çalıştı. Sen hep kontrol sende olsun istiyorsun vs tarzı suçlamalar. 10 gün falan oldu işte ses yok.

14 Ocak 2018
Lena Hanımcım Merhaba,
Öncelikle yeni yılınızı kutlarım. Sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, mutlu yıllar dilerim 😊
Konuştuğumuz gibi okumalara devam ediyorum. İşle ilgili olumlu bir dönüş almadım. Ama inanıyorum ki o haber gelecek bende sizle mutluluğumu paylaşacağım. İnancımdan hiçbir eksilme olmadı. 
Aşk anlamında da en son eski sevgilimle 1 ay hiç konuşmadık ardından bir gün mesaj göndermiş benim yanıma gelmek istedi, çok detaylı bir şekilde görüştük. Anne babasının yanına memlekete gitti, benimle evlenmek istediğini paylaştı vs... (bir takım küçük problemler var özel olduğu için paylaşmıyorum)

22 Ocak 2018
Sizle tanıştığımız günden beri benimle paylaştığınız her şeyi harfiyen uyguladım ve devam ediyorum. Dualar, Esmalar benim hayatımın bir parçası haline geldi. Bazı günler çok fazla bazı günler azaltarak okudum ve bugüne kadar geldim. Kendi aileme de fazlasıyla katkım oldu diye düşünüyorum. Ekonomik olarak bir katkım yok ama manevi anlamda epey bir fark yarattım. Huzur ve sakinlik geldi eve diyebilirim. 30 yaşındayım ve ilk kez eve giren paranın da bu kadar bereketli olduğunu görüyorum. 
İş konusunda gelişme olmadı. Ben umutla başvuru yapmaya devam ediyorum. Bence ilahi adalet diye bir şey kesinlikle var ve herkes eninde sonunda gönlünün ekmeğini yer. Bu kadar uzun süre işsiz kaldım belki ama daha iyi bir insan oldum maneviyatımı güçlendirdim. Benim için olması gereken buymuş diye bakıyorum. 
Gönlümden geçen iş sahibi olur olmaz size bir hediye göndermek... Teşekkür notuyla birlikte bakarsınız bir de düğün davetiyesi göndermek nasip olur :) 
Önce sağlık olsun, dua etmeye devam...
Sevgiler 😙❤

Esin’in maili beni çok etkiledi, bu genç yaşında bu bilinç seviyesine gelebilmesi ne kadar güzel… Çevresinde maneviyatı yüksek kimseler yokken üstelik... Allah herkese nasip etmiyor bunu.  Bana daha güzel bir hediye veremezdi sanırım... Dualarım onunla... 

Ömer İbnü’l-Hattâb radıyalluha anh’den rivayet edildiğine göre “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’i şöyle buyururken dinledim” demiştir:

“Eğer siz Allah’a gereği gibi güvenseydiniz, (Allah), kuşları doyurduğu gibi sizi de rızıklandırırdı. Kuşlar sabahları kursakları boş olarak çıktıkları hâlde akşam doymuş olarak dönerler.” (Tirmizî, Zühd, 33)

“Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki, rızkı Allah’a ait olmasın. O, her birinin (dünyada) duracakları yeri de, (öldükten sonra) emaneten konulacakları yeri de bilir…” (Hûd, 6)

Herkes bir işi olsun, çok para kazansın istiyor. İşi olup bol para kazananlardan birçoğunun emin olun en büyük derdi yine maddi konular. Paranın bereketinin ne kadar önemli olduğunu maalesef unutuyoruz. Dua ederken iş istemek yerine “hayırlı, helal rızık kapılarının açılması ve bereket için” diye niyet etmek gerek aslında. Her şey Allah’ın (cc) “ol” demesine bağlıdır. Hayatınızda öyle şeyler olur, o para, bolluk bereket öyle ummadığınız bir yerden gelip sizi bulur ki bazen…

Bazen de siz ihtiyacınızın armut olduğunu düşünüp onun için dua ederken size elma sunulur. Şükürle o elmaya sarılmak lazım. Allah (cc)’nin bizim gerçekten neye ihtiyacımız olduğunu bizden daha iyi bildiğini unutmamak, verdiğinin bizim için en hayırlısı olduğuna kayıtsız şartsız inanmak gerek...

“Öyle insanlar vardır ki Allah’a, sırf bir hesaba binaen, imanla küfrün arasında bir yerde ibadet eder. Şayet umduğu faydayı elde ederse onunla huzur bulup sevinir, eğer bir sıkıntı ve imtihana mâruz kalırsa yüzüstü dönüverir. Dünyayı da âhireti de kaybeder. İşte besbelli olan hüsran budur.”(Hac, 22/11)




Doğum Koduna Göre Kişiye Özel Esmaların belirlenmesi, Hacet, Bolluk&Bereket,  Aşkı Hayatınıza Çekmek, Giden Sevgiliyi Geri Döndürmek için çalışmalarımızdan yararlanabilirsiniz. iletişim : lenayla@outlook.com

21 Ocak 2018 Pazar

Esmalar, Dualar ve Etkileri


Aldığım maillerden esma okuma konusunun ne yazık ki hemen hiç anlaşılmadığını hayretle görüyorum. Esma okumanın Allah’a şirk koşmak olduğunu düşünenler mi ararsınız, büyü gibi günah olduğunu zannedenler mi, okumadan önce korunma yapılması gerektiğini düşünenler mi ! Gerçekten de sizden gelenler beni dehşete düşürüyor bazen…

Esma-ül Hüsna Allah (cc)’ın güzel isimleri demektir. Kur’an-ı Kerim’de Araf Suresi 180. ayette “En güzel isimler Allah’ındır. Öyleyse O’na o güzel isimleriyle (esmalarla) dua edin “ buyrulmuşken siz nasıl esma okumanın günah olduğunu ya da okumadan önce korunmaya ihtiyacınız olduğunu düşünebiliyorsunuz anlamak mümkün değil. Neyden korunuyorsunuz ? Allah’ı zikretmekten mi ?! Aman siz siz olun iki kez düşünmeden böyle yorumlar yapmayın. İhtiyaç duyduğunuz tek yol gösterici Kur’an’dır. Türkçesini hayatınızda bir kez olsun okuyun en azından, yanlış yollara sapmazsınız.

Bir diğer konuysa okuyan arkadaşlarımızın hemen gün saymaya başlaması ve faydasını ne zaman göreceğini sorgulaması. Böyle okuma olmaz size söyleyeyim. Diyoruz ki bunları, size uygun esmaları hayatınızın bir parçası haline getirin. Tıpkı sabah kalkınca dişinizi fırçalamak, yüzünüzü yıkamak gibi… Hayatımda bir değişiklik yok diye dişinizi fırçalamaktan vazgeçiyor musunuz? 

 “Dua edenin, 'Rabbim' demesi, Allah'ın 'Buyur ey kulum' demesinin ta kendisidir... Birisi her gece kalkıp Allah'ı anıyor, O'na dua ediyordu. Şeytan ona dedi: Ey Allah'ı çok anan kişi! Bütün gece Allah deyip çağırmana karşılık seni buyur eden var mı? Sana bir tek cevap bile gelmiyor, daha ne zamana kadar dua edeceksin? Adamın gönlü kırıldı, başını yere koydu ve uyudu. Rüyasında ona şöyle dendi: Kendine gel, uyan! Niye duayı, zikri bıraktın? Neden usandın? Adam: Buyur diye bir cevap gelmiyor ki, kapıdan kovulmaktan korkuyorum, dedi. Bunun üzerine dendi ki ona: Senin Allah demen, O'nun buyur demesi sayesindedir. Senin yalvarışın, Allah'ın senin ruhuna haber uçurmasındandır. Senin çabaların, çareler araman, Allah'ın seni kendine yaklaştırması, ayaklarındaki bağları çözmesindendir. Senin korkun, sevgin, ümidin Allah'ın lütfunun kemendidir. Senin her Ya Rabbî demenin altında, Allah'ın buyur demesi vardır. Gafilin, cahilin canı, bu duadan uzaktır. Çünkü Ya Rabbî demeye izin yok ona. Ağzında da kilit var, dilinde de.  Zarara uğradığı zaman, ağlayıp sızlamasın diye Allah ona dert, ağrı, sızı, gam, keder vermedi. Bununla anla ki, Allah'a dua etmeni, O'nu çağırmanı sağlayan dert, dünya saltanatından daha iyidir. Dertsiz dua soğuktur. Dertliyken yapılan dua gönülden kopar.” (Mesnevi)

İbrahim suresi 4. Ayet "Biz, görevlendirdiğimiz her resulü ancak kendi toplumunun diliyle gönderdik ki, onlara açık seçik beyanda bulunsun. Bunun ardından, Allah dilediğini saptırır, dilediğini de iyiye ve güzele kılavuzlar. Azîz'dir, Hakîm'dir O."
Nahl Suresi 93. Ayet “Allah dileseydi sizi bir tek ümmet olarak halk ederdi, fakat o, dilediğini saptırır, dilediğini doğru yola sevk eder ve yaptıklarınızdan dolayı mutlaka sorguya çekileceksiniz.”

Bakara 7. Ayet  “Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Ve büyük azab onlaradır”

Yunus Suresi 11. Ayet “Eğer Allah insanlara, hayrı çarçabuk istedikleri gibi, şerri de acele verseydi, elbette onların hepsi helak olurdu. Fakat bize kavuşmayı ummayanları [ahireti, dirilmeyi inkâr edenleri] biz, azgınlıkları içinde bocalar bir halde bırakırız.”

Tüm bunlardan anlaşılan o dur ki bugün Allah’ı zikredebiliyorsanız, O’na dua edebiliyorsanız çok şanslısınız. Eğer O istemeseydi ne O’nu anmanız, ne adını zikretmeniz, ne namaz kılmanız ne de dua etmeniz mümkün olabilirdi. Buna şükretmek yerine “şu dileğim ne zaman olur, bu esmanın etkisini ne zaman görürüm” gibi yanlış söylemler içine girerseniz ne yazık ki kısa zamanda bu ayrıcalığı kaybedebilirsiniz. Hayrı çarçabuk isterken günahlarımızın bedelinin de o kadar çabuk gelebileceğini hatırlamak gerek. Kaldı ki zerre kadar iyiliğin de zerre kadar kötülüğün de bedelini mutlaka ödeyeceğimizi yine Kur’an-ı Kerim’den biliyoruz.   Şems-i Tebrizi “ Ben Allah'tan isterim. Verirse yüceliğidir, vermezse imtihanımdır” demiş. Biz duamızı ederiz, gerisi O’nun takdiridir. O yüzden “Duam ne zaman kabul olacak” demekten sakının. Bunun yerine günahlardan uzak durmak, her gün tövbe etmek ve sevaplarımızı arttıracak şeylerle uğraşmak daha hayırlı olur.

Bakara Suresi 153. Ayette Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir” buyruluyor. Kur’an-ı Kerim’de o kadar net ifade edilmiş ki her şey…

Necm Suresi 32. Ayet “İyilik işleyenler, küçük kusurlar hariç, büyük günahlardan ve çirkin davranışlardan uzak dururlar. Şüphesiz senin Rabbin, bağışlayıcılığı geniş olandır. O sizi gerek ilk başta topraktan yaratırken ve gerekse annelerinizin karınlarında cenin aşamasındayken (ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Öyleyse kendinizi (beğenip) temize çıkarmayın! (benim kalbim temiz demeyin!) Çünkü o kimin kötülüklerden sakındığını herkesten iyi bilendir.”

Yusuf Suresi 87. Ayet  “Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin; doğrusu kafirlerden başkası Allah'ın rahmetinden ümidini kesmez.”

Tüm bu ayetlere baktığımızda “Allah’ı zikrederek, namaz ve sabırla O’ndan istemek gerektiğini, kalbim temiz diyerek işin içinden çıkmanın mümkün olmadığını, günahlardan mutlaka uzak durarak, ümidi kesmeden, şükrederek  dualarımıza devam etmenin tek yol olduğunu” söyleyebiliriz.


Doğum Koduna Göre Kişiye Özel Esmaların belirlenmesi, Hacet, Bolluk&Bereket,  Aşkı Hayatınıza Çekmek, Giden Sevgiliyi Geri Döndürmek için çalışmalarımızdan yararlanabilirsiniz. iletişim : lenayla@outlook.com

18 Ocak 2018 Perşembe

Büyük Servet Sahibi Olmak İçin


Her Cuma gecesi rızaen lilllah iki rekat namaz kıldıktan sonra 1001 defa “yâ Keriymü yâ Rahıym” ismi şeriflerini okumayı adet edinen kimse çok kısa zamanda yokluktan kurtulur. Malı çoğalır. Rızkı artar. Az zamanda servetinin had ve hesabını bilemez olur. 

Yine bunun için her gün sabah namazının sünneti ile farzı arasında yüz kere :

“Lâ ilâhe illellâhül melikül hakkul mübîn. Muhammedün râsûlüllâhi sâdikul vâ’dil emîn” diye okumayı vird edinen kimse çok kısa zamanda , çok mal cemi eder ve bol rızka nail olur. 

Hacet, Bolluk&Bereket, Kişiye Özel Esmaların belirlenmesi, Aşkı Hayatınıza Çekmek, Giden Sevgiliyi Geri Döndürmek için çalışmalarımızdan yararlanabilirsiniz. iletişim : lenayla@outlook.com

16 Ocak 2018 Salı

Güzel ve Etkili Konuşabilmek İçin


Bazı insanlar hitabet konusunda Allah vergisi bir yeteneğe sahiptirler. Bazı insanlarsa yazarak kendilerini çok daha güzel ifade ederken  iş konuşmaya gelince bir tutukluk yaşar, iki kelimeyi bir araya getirmekte zorlanırlar. Sonuç olarak ne yazık ki okulda, işte, özel hayatlarında iletişim konusunda çok başarılı olamadıklarından sıkıntı yaşar, gerçek potansiyellerini gösteremez, kullanamazlar. Onlar için özellikle bir topluluk önünde konuşma yapmak işkence gibidir. Bu gibi durumlardan sürekli kaçınırlar. Bu kaçınma ve çekinme duygusu kendilerini soyutlamalarına, kendine güvensizliğe ve en nihayet depresyona kadar varabilir. Hayatta hiç hak etmedikleri kadar başarısız ve mutsuz olabilirler.

İsra  Suresi 82. ayette  “Biz Kur’anı inananlar için bir şifa ve rahmet olarak indirdik” denmektedir. Gerçekten de gören, okuyan, anlayan ve inananlar için her derdin şifasını Kur’an-ı Kerim’de bulmak mümkün. Konuşma güçlüğü yaşayanlar (bu kekemelik de olabilir), kendini ifade etmekte zorlananlar, ikna edici bir konuşma yapması gerekenler,  hatta önemli kişilerle yapacağı bir görüşmenin, mülakatın olumlu sonuçlanmasını isteyenler Taha Suresi ‘nin 25-28. ayetlerini ,hem Arapçasını hem de anlamını bol bol okusunlar :

“Rabbişrah lî sadrî. Ve yessir lî emrî. Vahlul ukdeten min lisânî. Yefkahû kavlî.”

Anlamı : Rabbim! Gönlüme ferahlık ver. İşimi kolaylaştır. Dilimdeki düğümü çöz ki söylediklerimi tam olarak anlayabilsinler”

iletişim : lenayla@outlook.com

15 Ocak 2018 Pazartesi

Letaifler (çakralar) ve Önemi


Letaif nedir?  Letaifler en kısa anlatımıyla ruhun manevi organlarıdır. Bunlar bedende bazı yerlerde bulunur. Yerleri sabittir.

Letaifler nelerdir, ne işe yararlar? Tasavvufta başlıca letaif noktaları şunlardır: Kalp, ruh, sır, hafi, ahfa. Ayrıca iki kaş arasında bulunan nefis, kafanın üst kısmında bulunan letaif-i küll.
Kalp sol memenin dört parmak kadar altında, ruh (Bu, terminolojide bildiğimiz ruhtan farklıdır, sadece aralarında isim benzerliği vardır. Bu, ruhun manevi bir organıdır. Kendisi değildir.) sağ memenin dört parmak kadar altında, sır
sol memenin iki parmak kadar üstünde, hafi sağ memenin iki parmak kadar üstünde, ahfa boğazın altındaki çukurundan iki parmak kadar aşağıda bulunur.



Kalp letaifi, bildiğimiz kalple alakalı değildir. Bildiğimiz kalbin altında asıl manevi kalp bulunur. Kalp, letaiflerin birinci basamağıdır. Nurunun rengi kırmızıdır. İlahi huzur yeridir.
Ruh, genel anlamı ile bildiğimiz ruh değildir. Buradaki ruh letaifi, genel anlamı ile bildiğimiz ruhun sadece manevi bir organıdır. Yani onun bir latifesidir. Bütün letaifler genel anlamı ile bildiğimiz ruhu meydana getirirler. Burada manevi bir organ ve bir letaif olan ruh, ilahi muhabbet ve sevgi merkezidir. Nuru sarıdır.

Sır ilahi vahdet (birlik) merkezidir. Nurunun rengi beyazdır.

Hafi ilahi istiğrak (boğulma, gark olma) merkezidir. Nurunun rengi yeşildir.

Ahfa ilahi izmihlal (yok olma, kaybolma) merkezidir. Nurunun rengi siyahtır.

Zikir ile bu letaif noktaları çalışmaya başladığında iman konusundaki işlevleri de kendisini göstermeye, taklidi iman yavaş yavaş tahkiki seviyeye ulaşmaya başlar. İman edilecek şeyler bellidir. Sınırlıdır. Ama onlara iman etme gücü ve niteliği değişebilir. İşte bu noktada letaiflerin çalışması ve yükselmesi belirleyici bir rol oynamaktadır.

Kişi kalp letaifi ile Allah’ın huzurunda olma duygusu ile ibadet edebilmekte, ruh letaifi ile O’na karşı muhabbet duymakta, sır letaifi ile bu muhabbet derinleşip başka şeylere olan bağlılıklardan azade kılınmakta, tek bir Allah’a yönelinmekte, hafi letaifinde bu ilahi muhabbet kişinin bütün varlığını kaplamakta, adeta kara sevdaya dönüşmekte, ahfa letaifinde ise ilahi aşk tamamen karşılıksız, nefsin hiç bir hazzı düşünülmeksizin ve pay almaksızın gerçekleşmektedir.

Şayet bir kişi letaiflerini ilahi aşk yolunda kullanmazsa büyük bir sapkınlığa düşebilir. Zira letaiflerde ilahi bir güç ve cezbe vardır. Nereye yönlendirilirse oraya doğru akarlar. Örneğin bir insan parayı hayatında temel alır, bütün ruhsal gücüyle ona yönelirse, letaifleri de ona göre çalışmaya başlar, paraya büyük bir değer verirler. Kalbi daima paranın huzurunda yer alır. Ruhu bütün muhabbetini ona verir. Sırrı tek gerçek olarak parayı görür. Hafi letaifi paranın aşkına gark olur. Ahfa letaifi ile kişi para için her şeyini feda edebilir. Böyle birisi artık parayı ilah yerine koymuştur ve ona tapmak afatına düşmüştür. Böyle birisine nasihat da kar etmez. Hidayetin ulaşması ise çok zordur. İlahi aşk dışındaki tüm yönelimleri put olarak nitelendirebiliriz.

Şöyle bir çevrenize baktığınızda insanların letaiflerini nasıl değişik putların hizmetinde kullandıklarını görürsünüz.

İnsanların büyük kısmının günahlara tövbe etmesinde ve hak yola girmesinde engel olan en etkili şeyin karşı cinse karşı olan gayr-i meşru arzu, zina isteği olduğu kolaylıkla müşahede edilebilir. Zina yapmak isteği manevi hayatta çok büyük tahribatlar yapar. Letaifleri adeta dumura uğratır. Şayet bu ilgi ve arzu sır letaifine kadar ulaşırsa kişinin hidayete ulaşmasını daha çok zorlaştırabilir. Beri yanda bu vaziyet dinde, imani konularda şüphe ve inkâr oluşturmaya da başlar.

Letaifler Allah’a iman etmek için yaratılmışlardır. Temel vazifeleri budur. İmana hizmet etmektir. Taklidi imanı tahkiki seviyeye yükseltmektir. Günahlar neticesinde bu vazifelerinde bazı aksaklıklar yaşanabilir. Günahlar letaifleri asli vazifelerinden uzaklaştırabilirler. Onları başka mecralara sokabilirler.Letaiflerin asli vazifelerinden başka yollara sapması, insanı büyük buhranlara, sapkınlıklara, imansızlığa, küfre sokar.

Letaifler ancak günahlardan uzak bir yaşam ve zikir uyarıldıklarında asli vazifelerine dönerler. Asıl yerleri olan emir âlemine doğru yükselirler. Bu yükselme çok korkunç bir hızla gerçekleşmektedir. Tabii bu yükselmeyi yanlış anlamamak gerekir. Bu, bir el lambasındaki ışık huzmesinin hareketi gibidir. Yani letaifler, içindeki nurları ile emir âlemine doğru bir yolculuğa çıkarlar. İnsandan kopmazlar. Ama insanlar bunun farkında pek olamazlar.

Biz bu dünyaya imtihan için gönderildik. Üzerimizdeki emanet ise ruhtur. Daha doğrusu, ruhumuzu, letaiflerimizi yüce âlemlere yükseltmektir. Bu da ancak haramlardan kaçınmakla ve Allah’ın emirlerini yerine getirmekle olur. Sonuçta emanet olarak değerlendirilecek olan şeyin ibadetler olduğu anlaşılır. Nitekim Hz. Ali (r.a) de emaneti ibadetler olarak tefsir etmiştir.

İnsanlar letaifler hakkında neden çok az şey biliyorlar? Çünkü bunu yüce Allah (c.c.) böyle murat etmiştir. Ayet-i celilede bu konu böyle hükme bağlanmıştır. ‘Sana ruh hakkında soruyorlar. De ki, Ruh Rabbimin emrindedir. Size bu konuda çok az bilgi verilmiştir (İsra suresi, 85).

Nefis bir manyetik güçtür. Dünyaya bağlıdır. Temel içgüdüler (susama, acıkma, cinsel dürtü …) nefsin kendisini gösterdiği alanlardır. Bunlar hayatta birinci plana alındığında insanoğlu hayvanlaşmaktadır. O zaman insanın ruhu zayıflamakta, letaifleri asli işlevlerinden uzaklaşmaktadır.

Nefis kişinin iç dünyasında hakim duruma geçtiğinde ruh ve dolayısıyla letaifler onun emrine girmektedirler. Nefse hizmet etmektedirler. Kişi o zaman imani konularda tereddütçü, kuşkucu, inkârcı bir tavır takınabilmektedir.

İnsanların genelinin sandığı gibi imansızlık, dini konularda inkâr ve kuşku, bilgi ve bilinç eksikliğinden kaynaklanmaz. Günahlardan meydana gelir. Günahlar insanı bu dünyaya bağlar. Kişinin ruhunu, dolayısıyla letaiflerini etkisiz kılar. Onların yükselmelerini engeller. Bu yüzden kişi yavaş yavaş imani konulara şüphe ile bakmaya başlar. Onları kolaylıkla inkâr eder.

Aslında ruh ve onun manevi organları letaifler, hiçbir zaman Allah’ı ve iman esaslarını tamamen inkâr edemezler. Bu durum kişinin iç dünyasında günahlarla çatıştığı için büyük bir sıkıntı ve bunalım meydana getirebilir. Kişi günahları daha rahat bir şekilde işlemek ve onlardan tam bir haz almak için ruhunun ve onun manevi organları olan letaiflerinin sesini susturma yoluna gidebilir. İmani konularda kuşku ve inkâra sapabilir. Bu yönde çevresindeki insanlara çeşitli konuşmalar ve sohbetler yapabilir. Yani kısacası, imani konularda kuşku ve inkâr, bir kendini savunma psikolojisidir. Günahları meşru hale getirmek için iç dünyada yapılan bir düzenlemedir, savunmadır.

Günah sayılan her fiil kalp ve letaif noktalarında çok olumsuz etkilerde bulunur. Bunların çalışmalarını engellerler. İnanç sahipleri genellikle açıkça yapılan günahlardan uzak yaşarlar, fakat nefislerindeki söz konusu ettiğimiz kötü huyları genellikle unuturlar. Bunların neden olduğu olumsuz etkiyi pek düşünmezler. Ayrıca ileri zikirlerde bulunup da manevi ilerlemesi yavaş olanların da temel eksikliği de bu noktadadır. Tasavvuf yolu daimi tövbe ve istiğfar halini gerekli kılmaktadır. Öyle ki, yapılan ibadetler bile bu cümleden kabul edilmeli, ibadetlerin arkalarından mutlaka Allah’ın (c.c.) şanına yakışmadığı için samimi bir şekilde tövbe ve istiğfar yapılmalıdır. Yoksa bu yolda ilerlemek, istenilen düzeye ulaşmak mümkün değildir.

Evliya menkıbelerine baktığınız zaman akıl almaz, gerçeklik ötesi olaylara tanık olursunuz. Bunlara keramet denir.  Bazı insanlar gerçeklikle çatışan bu kerametleri inkâr yoluna giderler. Oysa Allah dostları hayatlarında yalan söylemedikleri gibi kendileri hakkında yalan söylenmesine de asla izin vermezler. Bu bakımdan kerametler haktır. Amacı da insanları hak yola çağırmaktır.

Kerametler velilerin olgunlaşan ruhlarıyla meydana gelmektedir. Dolayısıyla kerametlerin meydana gelmesinde letaiflerin birinci derecede rolleri bulunmaktadır.

Ruh, Allah’tan ilahi bir soluk olduğu için yüce Allah’ın (c.c.) izni ve taktiriyle letaifleri aracılığı ile kerametler gerçekleşmektedir. Kerametlerdeki sır letaiflerde gizlidir.

Letaifler Lahut âlemine yükselip de Allah’ın sıfatları ve güzel isimlerinin gölgelerine ulaştığında çeşitli kerametler için gerekli olan güç ve kudrete sahip olmaktadırlar.

Kalplerde olanı keşfetme, kabirdekilerin ahvalini bilmek, hastalara şifa vermek, suda yürümek, aynı anda değişik yerlerde bulunmak hep Lahut âlemine, yüce Allah’ın sıfat ve güzel isimlerinin gölgesine yükselmiş olan ruh, dolayısıyla letaifler aracılığı ile gerçekleşen ve bilinen belli başlı kerametlerdir.

Tasavvuf yoluna keramet sahibi olmak için değil Allah rızasına ermek için girilir.

Nefis letaifinin ve letaif-i küllün vazifeleri nelerdir? Nefis letaifinin içerisinde insanın halk âlemindeki aslı olan dört unsur (anasır-ı erba) bulunur: toprak, hava, su, ateş. Nefis letaifi aslında bunlardan meydana gelir. Sütün üzerindeki kaymak gibi nefis de anasır-ı erbanın bir çeşit özüdür, bileşkesidir.

Zikir nefis letaifine de tesir eder. Yerinin iki kaş arası olduğunu yukarıda söyledik. İnsanın beşeri vasıfları, zaafları, günahları hep nefisten kaynaklanır. Nefsi tezkiye etmek, ruhu saflaştırmaktan daha zordur.

Nefis genellikle kişinin şahsiyetinde anasır-ı erbasından bir unsurunu belli etmesiyle kendisini gösterir. Tabii herkesin yaratılışı birbirinden farklıdır. Bunda etken olan şey, bu unsurlardan birisinin diğerine göre daha ağır basmasıdır.

Tabiatında toprak öğesi ağır basan kişi tembeldir. Rahatına ve keyfine düşkündür. Muhafazakârlar genellikle toprak öğesi ağır basan cinstendir.

Su öğesi ağırsa fazla değişkendir. Verdiği sözleri çabuk bozar. Her renge girer. Kolayca yalan söyler. Dedikoduya düşkündür. Her devrin adamı genellikle bunlardan çıkar.

Hava öğesi ağır basan kişi çok duygusaldır. Hemen kanar. Duygu ve coşkuları ile hareket eder. Hayatı ciddiye almaz. Değişkendir.  Dünyasını şarkılar, aşklar oluşturur. Arzularına göre yaşamak ister. Sanatçılar genellikle bunlardan çıkar.

Ateş öğesi öfke, hırs, kibir, kin, şehvet gibi durumlara karşılık gelir ki bunlar sahibini cehenneme götürecek kadar tehlikelidirler. Hayatı çok ciddiye alırlar. Daha doğrusu dünya hayatı dışında başka bir yaşamın, ebedi hayatın olacağını pek düşünmezler.

Yani her insanın yaratılışında bulunan nefis,  evrenimizin de, dünyamızın da temelini oluşturan bu dört öğeden oluşmaktadır. Adeta bunların ruhuna nefis denir. Yani toprak, ateş, hava, su kendi doğalarını, özelliklerini insana vererek onda nefis dediğimiz varlığı meydana getirmişlerdir. Bu dört öğe bizi dünyaya, insanlara ve evrene bağlamaktadır. Kişiliğimizin çekirdeğini oluşturmaktadır. Her insanın nefsinde bu dört öğeden bir öğe diğerlerine göre biraz ağır bassa da aslında insan nefsinde bunların her biri belli oranda da bulunmaktadır. Başkalarında gördüğümüz her olumsuz ahlak, davranış bizlerde de tohum olarak mevcuttur. Uygun şartlar bulduğunda hemen nefis içerisinde kendisini göstererek yeşerir, boy atar. Onun için nefis küfür üzere yaratılmıştır.

Nefis zikir, rabıta, murakabe gibi yöntemlerle tezkiye olduktan sonra insanda iyi vasıflar, faziletler görülmeye başlar. Toprak öğesi ağır basan kişide ağırbaşlılık, mülayimlik görülür. Su öğesi ağır basan kişi uyumlu, hoş görülü, anlayışlı bir karakter sergiler. Hava öğesi ağır basan kişiler ise duygusal, empati kabiliyeti güçlü kişiler olarak dikkati çeker. Ateş unsuru ağırlıklı olan kişiler ise hizmet ve dava adamları olarak hayırlara vesile olurlar. Önde koşarlar.

Letaif-i küll pek çok kerametin, daha doğrusu büyük kerametlerin gerçekleşmesinde rol oynar. Yerinin başın üstü olduğunu yukarıda söyledik.


HAFİ : Kalbteki sırrın öte tarafı anlamına gelir.

Kalb, sır, hafi, ahfa terimleri Kur’an’dan alınmıştır.

“İster yavaş konuş, ister açıktan, O’na göre birdir. Zira O SIRRI da (gizliyi de), AHFAyı da (gizlinin gizlisini de) bilir.” (Ta ha, 20/7)...

AHFA : İnsana Âlem-i sagîr yâni küçük âlem denir. Âlem-i sagîr on kısımdan meydana gelir. Bunların beşi Âlem-i emrdendir. Bu beş mertebe; kalb, rûh, sır, hafî ve ahfâdır.

Bunların asılları, kökleri Âlem-i kebîrde (İnsanın dışındaki âlemde)dir.

Ahfâ latîfesi, mertebelerin en sonu ve en yukarıdaki mertebedir. (İmâm-ı Rabbânî)

AKDES : En Kutsal, Nur'u Muhammedî Prizi, Kara Delik, Öz

-Alıntıdır-


Doğum Kodunuza göre Esmalarınız için iletişim : lenayla@outlook.com

12 Ocak 2018 Cuma

Olmazı Olduran Dua : Vird-i Settar


Bu virdi her gün üç, beş, yedi kere okuyan kimse kısa zamanda her türlü dertten kurtulur. İşleri bozuksa az zamanda düzelir. Müşterisi artar. Kazancı bereketli ve bol olur. Evlenmek isteyen bir bekarsa evlenir. Dağlar gibi borcu olsa kısa zamanda borcunu ödeyecek sebepler bulur. Hastaysa iyileşir, şifa bulur. Maddi ya da manevi bir hastalığı olan kimseye, bir sara hastasına üç ya da yedi gün yedişer defa okunup nefes edilse Allah’ın izniyle o hasta sıhhatine kavuşur. Haksız yere hapse giren bir kimse okusa özgürlüğüne kavuşur. Bir öğrenci sınavında başarılı olmak için en az bir hafta günde 7 defa okuyup Allah (CC)’tan yardım istese sınavda muvaffak olur. Her gün üç kez okumayı adet edinen kimse maddi, manevi her türlü kaza ve belalardan korunur. Tedavisi zor hastalıklara tutulmaz. Ömrü uzun, hayatı rahat ve huzur içinde geçer.

Bismillahirrahmanirrahiym*
Ya settaru ya settar*
ya azizü ya ğaffar*
ya celilü ya cebbaru ya mukallibel kulube vel ebsar*
Ve ya müdebbiral leyli ven
nehar*
Hallısna min azabil kabri ven nar*
İlahi üstür’uyubena*
Vağfir zünubena*
Ve nevvir kuburana ve tahhir kulubena*
Veşrah sudurana* Ve keffir anna seyyiatina*
Ve teveffena meal ebrar* Vahşürna meal ahyar*
Sübhaneke ma arafnake hakka ma’rifetike ya ma’rufu sübhaneke ma abednake hakka ibadetike ya ma’bud*
Sübhaneke ma zekerna hakka zikrike ya mezkur*
Sübhaneke ma şekernake hakka şükrike ya meşkur*
Fadlen minallahi ve rahmeten şükran minellahi ve nı’meten lillahil hamdü vel minneh*
Elhamdü lillahi alat taati vet tevfiykı ve nestağfirullahe min külli zenbin eznebnahü amedin ve sehvin ve hatain ve nisyanin ve nuksanin ve taksıyr*
Allahümme lekel hamdü hamden yüvafi niamike ve yükafi mezideke nahmidüke bi cemiı mehamidike ma alimna minha ve ma lem na’lem ve ala külli halin ya mühavvilel hali havvil halena ila ahsenil hal*
A’dadtü li küllin hevlin la ilahe illellahü ve li külli nı’metin elhamdü lillah*
Ve li külli rahain eşküru lillahi ve li külli u’cubetin sübhanellah*
Ve li külli zenbin estağfirullah*
Ve li külli müsıybetin innellah*
Ve li külli daykın hasbiyellahü ve li külli kadain ve kaderin tevekkeltü alellah*
Ve li külli taatin ve ma’sıyetin la havle ve la kuvvete illa billah*
Ve li külli hemmin ve ğammin maşaellahü len yağlibellahe şey’ün ve hüve ğalibün ala külli şey’in hasbiyellahü ve kefa* Semiallahü li men dea*
La ğayete lehu fil ahırati vel ula la ilahe illellahü vahdehu la şeriyke leh*
Lehül mülkü ve lehül hamdü yuhyi ve yümiytü ve hüve hayyün la yemutü ebeden daimen sameden bakıyen bi yedihil hayr ve hüve ala külli şey’in kadir*
Ve ileyhil masıyr*
Allahümme la uhsıy senaen aleyke ente kema esneyte ala zatike*
Azze caruke ve celle senaüke ve la ilahe ğayruk*
Errahmanü alel arşisteva lehu ma fis semavati ve ma fil erdı ve ma beynehüma ve ma tahtes sera ve in techer bil kavli fe innehu ya’lemüs sirra ve ahfa*
Allahü la ilahe illa hüve lehül esmaül hüsna fed’uhü biha*
Sadekallahül azıym*
Hüvellahüllezi la ilahe illa hüver rahmanü celle celalühür rahiym*
El- Melikül kuddusü es-Selamü el-Mü’minü el-Müheyminü el-Aziyzü el-Cebbaru el-Mütekebbiru el-Hallaku el-Bari’ü el-Müsavviru el-Ğaffaru el-Kahharu el-Vehhabü el-Razzaku el-Fettahu el-Alimu el-Kabidu el-Basitu el-Hafidu er-Rafiu el-Müızzü el-Müzillü es-Semiy’u el-Basiyru el-Hakemü el-Adlü el-Latiyfü el-Habiyru el-Halimü el-Aziymü el-Ğafuru eş-Şekuru el-Aliyyü el-Kebiru el-Hafiyzu el-Mükiytü el-Hasibü el-Celilü el-Kerimü er-Rakıybü el-Müciybü el-Vasiu el-Hakimu el-Vedudü el-Mecidu el-Baısü eş-Şehidü el-Hakku el-Vekilü el-Kaviyyü el-Metinü el-Veliyyü el-Hamidü el-Muhsıy el-Mübdiü el-Müıydü el-Muhyi el-Mümitü el-Hayyü el-Kayyumü el-Vacidü el-Macidü el-Vahıdü el-Ehadü es-Samedü el-Kadiru el-Muktediru el-Mükaddimü el-Mü’ahhıru el-Evvelü el-Ahıru ez-Zahiru el-Batinu el-Vali el-Müteali el-Birrü et-Tevvabü el-Müntekıymü el-Afüvvü er-Raufü malikül mülki zül celali vel ikrami el-Müksitu el-Camiu el-Ğaniyyü el-Muğni el-Maniu ed-Darru en-Nafiu en-Nuru el-Hadi el-Bediu el-Bakıy el-Varisü er-Raşidu es-Sabur*
Ellezi tekaddeset anil eşbahi zatüh*
Ve tenezzehet an müşabehetil emsali sıfatühu ve şehidet bi rububiyyetihi ayatüh*
Ve dellet ala vahdaniyyetihi masnuatüh*
Vahidün la min kılleh*
Mevcudün la min ılletin bil cudi ma’ruf*
Ve bil ıhsani mevsuf*
Ma’rufün bi la ğayetin ve mevsufün bi la nihayeh*
Evvelü kadimün bi la ibtida*
Ve ahırun kerimün mükiymün bi la intiha*
Ve ğafera zünubel müznibine keramen ve hılmen ve lutfen ve fadla*
Ellezi lem yelid ve lem yuled ve lem yekün lehu küfüven ehad*
Leyse ke mislihi şey’ün ve hüves semi’ul besıyr*
Nı’mel Mevla ve nı’men nasıyr*
Ğufraneke Rabbena ve ileykel mesıyr*
Ve hasbünallahü vahdehü ve nı’mel vekil*
Ve la havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azıym*
Yef’alüllahü ma yeşaü bi kudratih*
Ve yahkümü ma yüridü bi ızzetih*
E la lehül halku vel emru tebarakellahü rabbül alemiyn*
Ve neşhedü en la ilahe illallahü vahdehu la şerike lehu ilahen adilen cebbara*
Ve meliken kadiran kahhara*
Liz zünubi ğaffara*
Ve lil uyubi settara*
Ve neşhedü enne seyyidena muhammeden abdühül Mustafa sallellahü aleyhi ve sellem*
Ve rasulühül mücteba ve eminühül mukteda şemsüd duha bedrud düca nurul vera sahıbü kabe kavseyni ev edna rasulüs sekaleyn*
Ve nebiyyül harameyni ve imamil kıbleteyni ve ceddüs sibtayni ve şefiy’u men fid darayni rasulen mekkiyyen medeniyyen haşimiyyen kuraşiyyen ebtahıyyen kerubiyyen ruhıyyen ruhaniyyen tekıyyen nekıyyen nebiyyen kevkeben dürriyyen şemsiyyen müdıy’en kameran nuran nuraniyyen beşiran neziran siracen müniran sallellahü teala aleyhi ve alihi ve evladihi ve ezvacihi ve ashabihi ve etbaıhi ve hulefaihir raşidinel mürşidinel mehdiyyine min ba’dihi hususan minhüm aleş şeyhış şefikı katiliz zındıyk*
Ve fil ğarir refıyk*
El mülakkabi bil atıykıl imamü alet tahkıyk*
Emirul mü’minine ebi bekrinis sıddıyk radiyellahü anh*
Sümmes selamü minel melikil vehhabi ila emiril evvab*
Zeynil ashab*
Mücaviril mescidi vel mıhrab*
Ennatıku bis savab*
Elmezkuru fil kitab*
Emirul mü’minine umerubnil hattab*
Radıyellahü anh*
Sümmes selamü minel melikil mennan*
İla emiril eman*
Habibir rahman*
Camiıl kur’an*
Sahıbil hayai vel iman*
Eşşehidi fi hali tilavetil kur’an*
Emiril mü’mininine usmanibni affan*
Sümmes selamü minel melikil veliyyi ila emiril vesıyy*
İbni ammin nebiyy*
Kaliı babil hayberiyyi zevci fatımetez Zehra*
Varisi ulumün nebiyy*
Emiril mü’minin*
Aliyyir radıyyis sehıyyil vefiyy*
Radiyellahü anh*
Sümmes selamü alel imameynil hümameyn*
Es seıydeyniş şehideynil mazlumeynil maktuleyn*
Eş şemseynil kameraynil bedraynil habibeynin nesibeyn*
Bil kadair radıyeyn*
Ve alel belais sabirayni emiral mü’minin*
Ebi muhammedil hasen ve ebi abdullahil huseyn* Radıyellahü anhüma*
Ve ala ammeynil kerimeyniş şecaaynil müazzameynil muhterameyn*
Hamzete vel abbas*
Ve ala cemiıl mühacirine vel ensar*
Vet tabiıynel ahyari vel ebrari rıdvanüllahi teala aleyhim ecmeıyn*
Ve sellim teslimen ve azzım ta’zıyma*
Ebeden daimen hamden kesiran kesiran ila yevmil haşri vel karar*
Allahümme zeyyin zavahirana bi hıdmetike ve bevatinena bi ma’rifetike*
Ve kulubüna bi mehabbetike*
ve ervahana bi müavenetike*
Ve esrarana bi müşahedetik*
Allahümmec’al fi kalbi nuran ve fi sem’i nura*
Ve fi besari nura*
Ve an yemini nura*
Ve an şimali nura*
Ve fevkıy nura*
Ve tahti nura*
Ve emami nuran ve halfi nura*
Vec’alni nuran bi rahmetike ya erhamer rahımiyn*
Allahümmestecib duaena(amin) veşfi merdana(amin) verham mevtana (amin)*
La ilahe illellahü la ilahe illlellahü la ilahe illallah muhammedün rasulüllillahi hakan ve sıdka Ve salli ala külli nebiyyin ve melekin estağfirullahe estağfirullahe estağfirullah*
Min cemiı ma kerihellahü kavlen ve fi’len ve amelen ve havatıran ve nazıran ve etubü ileyh*
Sübhanellahi(33 defa) Elhamdü lillahi(33 defa) Allahuekber(33 defa) Velhamdü lillahi hamden kesira*
Fe sübhanellahi ve bi hamdihi bükraten ve esıyla*
Ve tealellahü meliken cebbaran kahhara*
Ve ğaffaran settara*
Sültanen ma’buden kadimen kadira*
La havle ve la kuvvete illa billahil aliyyil azıym*
Va’fü anna ya kerimü vağfir lena zünubena ya rahmanü ya rahıymü amin*




Yıldız Yükseltme, Kısmet açma,  Evlilik, İkili ilişkilerle İlgili Sorunlar,  Hacet Çalışmaları, Doğum Kodunuza ve Burcunuza göre Esma Çalışması, Açık günler ve her  türlü spiritüel danışmanlık ilgili çalışmalarımız için iletişim : lenayla@outlook.com


11 Ocak 2018 Perşembe

Devri A'lâ Duası


Devri A'lâ duası Muhyiddin-i Arabî Hazretlerinin tertip buyurdukları son derece kıymetli, tesirli, bir dua hâzinesidir.

Hassaları pek çoktur. Aç okursa doyar. Fakir okursa servet ve gınaya erişir. Hapis okursa selamete erer. Çok kimseleri ipten almıştır. Bu kıymetli duayı vird edinen kimseyi herkes sever. Hürmet eder. Mertebesini Cenabı Hakk her an yükseltir. Kendisini her türlü kötülüklerden korur. Düşman şerrinden, ağrı ve ızdıraplardan uzak tutar. Dualarını kabul buyurur. Hacetlerini isaf eder. Ümmü sıbyan, romatizma, kanser, delilik gibi dert ve belalardan mahfuz olur.
Sihir tutmaz, evvelce yapılmışsa bozulur. Kendisine ilim ve zihin açıklığı yerilir. Hafızası kuvvet bulur. Rızkı bol ve malının bereketi çok artar.

Devri A’lâ’ya başlarken okunacak dua :
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Allahümme innî es’elüke en tağmisenî fî hazel lücceti bahra ehadiyyetike ve tamtâme vahdâniyyetike hattâ ahruce ilâ siati fedai rahmetike ve fî vechî lemeânül kurbi min âsâri rahmâniyyetike mehâben bi heybetike azizen bi ınâyetike kaviyyen bi izzetike ve elbisnî hileal ızzi vef kabûli ve yessir lî menahicel vasli vel vüsûli ve tevvicnî bi tâcis sekîneti vel vekâri ve elif beynî ve beyne ahbâbike fî dârid dünyâ ve dâril karârı vec’al lî min ismikel azıymil a’zamil mutlakı satveten ve heybeten tenkâdü lî bihâ cemîul kulubi vel ervâhu ve tahdau lî bihen nüfûsu vel eşbâhü yâ malikü zellet lehû rikâbül cebâbirati ve hadaat lehül ferâınetü yâ mâliked dünyâ vel âhırati ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billahi aliyyil azıymi ve sallallahü alâ seyyidinâ muhammedin ve âlihî ve sahbihi ve selemle vel hamdü lillâhi rabbil âlemin.”

Bu duadan sonra 21 Besmele-i Şerif okuyup Devri Alâ’ya başlanır.

Elhamdulillahi Rabbil Alemin.Vesselatu vesselamu ala seyyidina Muhammedin ve ala alihi ve sahbihi ecmain. 1) Allahümme Yâ Hayyû, Yâ Kayyûm, bike tehassantu fahminî bi himâyetî kifâyetî vikâyetî hakîkatî burhânî hırzî emânî “Bismillâhi” (Fatiha/1)
2)Ey Evvel , Ey Ahir. Dahil eyle beni o kıymetli dairenin içerisine “Bu ALLAH’ın bir bağışıdır , Allah’ın yardımından başka hiçbir kuvvet yoktur” hazinesinin dairesinin içindeki gaybi sırlarla,
2) Ve adhilnî Yâ Evvelû,Yâ Ahirû,fiy meknûnil ğaybî sırri dâiretî kenzî “Mâşâallâhû lâ kuvvete illâ bîllahî” (Kefh/39)
3)Ey Haliym ,Ey Settar nasip eyle, hicabı,korunma ve kurtulmayı “Allâh ipine sımsıkı sarılın” ayetindeki gibi.
3) Ve esbül allahümme Yâ Halîmü,Yâ Settâru,kenefe setri hicâbî sıyânetî necâtî “Vea’tesımû bihablîllâhi” (Alî imrân/103)
4)Ey Muhit, Ey Kadir . çevir Etrafımı eman ve ihata surlarıyla “Bu daha hayırlıdır. İşte bu Allah’ın âyetlerindendir” âyetinin şanından,azametinden izzetinden ve ululuğundan.
4) Vebnî Yâ Muhîtû,Yâ Kâdirû,a’leyye sûre emânî ihâtatî mecdî sürâdikî i’zzî a’zametî “żâlike ḣayr(un)(c) żâlike min âyâti(A)llâhi” (Araf/26)
5)Ey Rakiyb, Ey Mucib . , koru ve savun. lütfen beni,nefsimi,ailemi,dinimi,malımı,evlatlarımı,evimi “Allah’ın izni olmadıkça onlara hiçbir şey zarar vermez” ayetinin manasıyla, korumasıyla, hürmetiyle
5) Ve ei’znî Yâ Rakıbû,Yâ Mucîbu,vahrusnî fî nefsî ve dînî ve ehlî ve malî ve veledî,ve dârî, bi kelâetî iâzetî iğâsetî “Ve leyse bidârrihim şey-en illâ bi-iżni(A)llâh” (Mücadele-10)
6)Ey Mani, Ey Dafi, lütfen beni koru şeytanın, sultanın ve herhangi bir zalimin veya haklarımı gasb etmek isteyen zorbanın şerrinden. “Allah’ın azâbından kendilerini saracak bir felâket” ayetindeki, Esmalarınla,
6) Ve kınî Yâ Mâniû,Yâ Dafiû,bi âyatike ve esmâîke ve kelimâtike min şerreşşeytân vessultan fein zâlimin ev cebbârin biğâ a’leyye ahâzetuhû “ġâşiyetun min ‘ażâbi(A)llâhi” (Yusuf/107)
7)Ey Muzill, Ey Muntakim.Kuratarıcım ol. Eğer zulmedici kulların ve onların yardımcıları bana kötü tuzak hazırlamışlarsa “Allah’ın bir bilgiye göre saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürlediği, gözünün üstüne de perde çektiği kimseyi gördün mü? “ ayetindeki gibi bir perde koyarak,
7) Ve neccinî Yâ Muzill,Yâ Muntekim,min a’bîdîkez zâlimin el bâğine a’leyye ve e’vânîhîm fe in hemme lî ahadun minhüm bi sûin hazelehûllâhû “ Ve ḣateme ‘alâ sem’ihi ve kalbihi ve ce’ale ‘alâ basarihi ġişâveten femen yehdîhi min ba’di(A)llâh(i)” (Casiye/23)
8)Ey Kabız,Ey Kahhar. Kafi ol bana tuzak kuranların mekirlerine, hilelerine, azaplarına karşı. rezil, horlanmış, mağlup ve aşağılanmış olarak ” Artık Allah’a karşı kendisine yardım edecek avanesi olmadığı gibi, o, kendini savunup kurtarabilecek kimselerden de değildi.” âyetinin, içerdiği hüsran, değişme ve yok etme vaadi uyarınca .
8) Vekfinî Yâ Kâbiz,Yâ Kahhâr,hadîa’te mekrîhîm vardudhûm a’nnî mezmûmîne, mez’umiyne, medhûrîne bi takhsîrî tağyîrî tedmîrî “femâ kâne lehu min fi-etin yensurûnehu min dûni(A)llâhi” (Kasas/81)
9)Ey Subbuh, Ey Kuddüs lezzetini lütfen bana tattır “Beri gel, korkma. Çünkü sen emniyette olanlardansın” ayetindeki münacatın.
9) Veeziknî Yâ Subbûh,Yâ Kuddûs,lezzete münâcâtî “akbil velâ teḣaf(s) inneke mine-l-âminîn(e)” bi fadzlîllâhi”. (Kasas/31)
10)Ey Darr,Ey Mumit zevalini tattır zalimlere vebalini, nikalini ” Böylece zulmeden toplumun kökü kesildi. Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. “ ayetinin sırrıyla.
10) Ve ezikhûn Yâ Dârr,Yâ Mumît,nekale,vebâlî, zevâlî “Fekuti’a dâbiru-lkavmi-lleżîne zalemû(c)velhamdu li(A)llâh” (En’am/45)
11)Ey Selam, Ey Mü’min, Ey Müheymin. Beni de emin kıl, huzurlu eyle.düşmanların devletlerinin, cevvaliyetlerinin heybetinden caydırıcılığından “Dünya hayatında da, ahirette de onlar için müjde vardır. Allah’ın sözlerinde hiçbir değişme yoktur” âyetinin gayesi,nihayeti ve bidayeti ile
11) Ve eminnî Yâ Selâm,Yâ Mü’min, Ya Müheymin savlete cevleti devletîl âdâî bi ğayâtî bidâyetî ayâtî “Lehumu-lbuşrâ fî-lhayâti-ddunyâ vefî-l-âḣira(ti)(c) lâ tebdîle likelimâti(A)llâh(i)(c)” (Yunus/64)
12)Ey A’zim ,Ey Muizz, beni taçlandır “Onların (inkarcıların) sözleri seni üzmesin. Çünkü bütün izzet (ve üstünlük) Allah’ındır. O, işitendir, bilendir.” ayetindeki celallik sultanlığının, saltanatının ve gururunun verdiği azametli, korkutucu tacınla Ya Rabbi.
12) Ve tevvicnî Yâ A’zîm,Yâ Muiz’zu,bi tâcî mehâbetî kibriyâî celâlî sultânî melekûtî i’zzi a’zametî ,ceberuti“Velâ yahzunke kavluhum(m) inne-l’izzete li(A)llâhi” (Yunus/65)
13)Ey Celil, ey Kebir, “. Kadınlar onu görünce, onun büyüklüğünü anladılar. (Şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve dediler ki: Haşa Rabbimiz!”ayetinin sırrıyla verdiğin celal,cemal,kemal, ikbal cübbesini bana da giydir Ya Rabbi.
13) Ve elbisnî Yâ Celîl,Yâ Kebir,hila’te celâlî,cemali,kemali, ikbâlî “felemmâ raeynehu ekbernehu vekatta’ne eydiyehunne vekulne hâşe li(A)llâhi” (Yusuf/31)
14) Ey Aziz, Ey Vedud bana ilka et “İnsanlardan bazıları Allah’tan başkasını Allah’a denk tanrılar edinir de onları Allah’ı sever gibi severler. İman edenlerin Allah’a olan sevgileri ise (onlarınkinden) çok daha fazladır” ayetinin şefkatinden, letafetinden ve sıcaklığından bir sevgiyi katından, böylece bu kullarının gönülleri sevgi, saygı ve muhabbetle bana boyun eğsin, bana uysun..
14) Ve elki Yâ A’zîz,Yâ Vedûd,a’leyye mahabbeten minke tenkâd ve takhda lî bîhâ kulûbü cemiyi i’bâdîke bil mahabbeti vel mea’zzeti vel meveddeti min ta’tîfî teltîfî te’lîfî “yuhibbûnehum kehubbi(A)llâh(i)(s) velleżîne âmenû eşeddu hubben li(A)llâh” (Bakara/165)
15)Ey Zahir, Ey Batın lütfen “Allah onları sever, onlar da Allah’ı severler. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı güçlü ve onurludurlar. Allah yolunda cihad ederler” âyetinin sırlarının, nûr’unun verdiği gücü ve eserlerini üzerimde izhar eyle.
15) Ve Azhir a’leyye Yâ Zâhiru,Yâ Bâtınu,âsâr’ü esrâri envârî “yuhibbuhum veyuhibbûnehu eżilletin ‘alâ-lmu/minîne e’izzetin ‘alâ-lkâfirîne yucâhidûne fî sebîli(A)llâhi” (Maide/54)
16)Ey Samed, Ey Nur Vechimi aydınlat, işrak, ünsiyet ve cemalinin nuruyla “Eğer seninle tartışmaya girerlerse de ki: “Bana uyanlarla birlikte ben vechimi Allah’a teslim ettim.”ayetindeki gibi.
16) Ve veccih Allahümme Yâ Samed,Yâ Nûr,vechî bi safâî cemâlî ünsî işrâkî “Fe-in hâccûke fekul eslemtu vechiye li(A)llâhi” (Âlî imrân/20)
17)Ya Cemil,Ya Bedia’s semavati ve’l arz Ya Zelcelali ve’l ikram, üstünlüğümü belagatimi ve fasihliğimi ikram eyle “Dilimden (şu) bağı çöz. Ki sözümü anlasınlar.” Ayetideki gibi.
17) Ve cemmil’nî Ya Cemil, Yâ Bedîassemâvati ve’l arz Yâ Zelcelâli ve’l ikrâmi bi’l fesâhati ve’l belâğeti ve’l berâti “Vahlul ‘ukdeten min lisânî Yefkahû kavlî” (Taha/27-28)
18)Acı bana rahmetinle,inceliğinle “bu Kitab’ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah’ın zikrine ısınıp yumuşar” ayetinin sırrıyla.
18) Bi ra’fetî rahmeti rikkatî “śümme telînu culûduhum ve kulûbuhum ilâ żikri(A)llâhi” (Zümer/23)
19)Ey Cebbar,Ey Şedid.. zırh gibi giydir bana heybetini ve yüceliğini düşmanlarımın zorbalığına ve gücüne karşı “Zaten yardım yalnız Allah indindendir”ayetindeki heybetinin kılıcıyla, gücüyle, şiddetiyle, dayanıklılığıyla,
19) Ve kallidnî Yâ şedîd’el betşi Yâ Cebbâru bi seyf’ül heybeti veş’şiddeti ve’l kuvveti ve’l mena’ti min be’si ceberût’î i’zzet’i azameti“vemâ-nnasru illâ min ‘indi(A)llâh(i)(” (Enfâl/10)
20)Ey Basıt, Ey Fettah, kolaylaştır ve sevinci lütfen daim ikram eyle “. İşimi bana kolaylaştır.Dilimden (şu) bağı çöz.” Ayetinin verdiği (bilinç aydınlığını).
20) Ve edim a’leyye Yâ Bâsit,Yâ Fettâh,behcet’e meserret’i “rabbi-şrah lî sadrî. Veyessir lî emrî” (Tâ’hâ/25-26)
21) ikram eyle sevinç ve neşeyi “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi?” ayetinideki gibi.
21) Biletâif’î ,ataifi,a’vâtif’i “Elem neşrah leke sadrak(e)” (İnşirâh/1)
22) Müjdele, sevindir, galip eyle, feraha çıkar. “. O gün müminler de Allah’ın yardımıyla sevineceklerdir” ayetindeki gibi.
22) Ve bi eşairi,beşâirî “veyevme-iżin yefrahu-lmu/minûn(e). . Binasri(A)llâh(i)” (Rum/4,5)
23)Ey Latif ,Ey Rauf İndir kalbime de lütfen iman, huzur ve sekine “Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah’ı anmakla huzur bulur.” Ayetindeki gibi.
23) Ve enzil’illâhümme Yâ Latîf,Yâ Raûf,bi kalbîy’el îmâne ve’l itminâne vessekînete vel vakara liekûne min’ellezîne âmenû “vetatme-innu kulûbuhum biżikri(A)llâh(i)” (Ra’d/ 28)
24)Ey Sabur,Ey Şekur Dök üzerimize sebat,yakin ve temkini“: Nice az sayıda bir birlik Allah’ın izniyle çok sayıdaki birliği yenmiştir” ayetindeki gibi
24) Ve efriğ a’leyye Yâ Sabûr,Yâ Şekûr,sabr’ellezîne tedarra’ü bi sebât’i yakîn’î temkîn’î “kem min fi-etin kalîletin ġalebet fi-eten keśîraten bi-iżni(A)llâh(i)” (Bakara/249)
25)Ey Hafiz, Ey Vekil, koruyucum ve vekilim ol önümden, arkamdan, sağımdan, solumdan, üstümden ve altımdan (her yönden) “Onun önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu koruyan takipçiler (melekler) vardır.”ayetinin, şahidleriyle, tanıklarıyla, askerleriyle.
25) Vahfeznî Yâ Hafîz,Yâ Vekîl,min beyni yedeyye ve min halfî vea’n yemînî ve a’n şimâlî ve min fevkî ve min tahtî bi vucûdî şuhûdî cûnûdî “Lehu mu’akkibâtun min beyni yedeyhi vemin ḣalfihi yahfezûnehu min emri(A)llâh” (Râd/11)
26)Ey Sabit,Ey Kaim ve Ey Daim sabit eyle ayaklarımı “Siz, Allah’ın size haklarında hiçbir hüküm indirmediği şeyleri O’na ortak koşmaktan korkmazken, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden nasıl korkarım” ayetinde sözü geçen, burhan sahibi kimseler gibi
26) Ve sebbit Allâhumme Ya Sabitû,Yâ Kâimû,Yâ Dâimû,kademeyye kemâ sebbetel kâile “Vekeyfe eḣâfu mâ eşraktum velâ teḣâfûne ennekum eşraktum bi(A)llâhi” (En’am/81)
27)Ey güzel Mevlam, Ey güzel kurtarıcı, galib eyle beni de düşmanlarıma karşı “: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. Musa da: Allah’a sığınırım, demişti.” ayetindeki galib olan kimse gibi..
27) Vensurnî Yâ ni’mel Mevlâ ve Yâ Ni’me’nnasîr,a’lâ a’dâî nasr’ellezî kîle lehû “etetteḣiżunâ huzuvâ(en)(s) kâle e’ûżu bi(A)llâhi” (Bakara/67)
28)Ey Talib, Ey Galib, Destekle beni izzet ve vakarla ” Şüphesiz biz seni, şahit, müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Ta ki Allah’a ve Resulüne iman edesiniz”ayetinde uyarıcı ve müjdeleyici olarak Rasulün Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizi, desteklediğin gibi
28) Ve eyyidnî Yâ Tâlib,Yâ Ğalib,bi te’yîd’î Nebiyy’ike Muhammedin Sallallahû A’leyhî ve Sellem elmueyyedi bi’ta’zîz’î tevkîrî “İnnâ erselnâke şâhiden ve mubeşşiran ve neżîrâ(n).Li tüminu billah” (Fetih/8-9)
29)Ey Kafi, Ey Şafi, destekle, kifayet eyle bana düşmanlara, kötülere karşı “Eğer biz bu Kur’an’ı bir dağa indirseydik, muhakkak ki onu, Allah korkusundan baş eğerek, parça parça olmuş görürdün.” ayetinin sırrıyla.
29) Vekfinî Yâ Kâfî el enkadi,Yâ Şâfîel edvai,şerral esvai vel adai bi a’vâid’i fevâid’i feraidi “Lev enzelnâ hâżâ-lkur-âne ‘alâ cebelin leraeytehu ḣâşi’an mutesaddi’an min ḣaşyeti(A)llâh(i)” (Haşr/21)
30)Ey Vahhab, Ey Rezzak, Emin eyle beni“Allah’ın rızkından yeyin, için,” ayetinin rızıklarda sağladığı kolaylığı, musahhar olmasını,celbini,vüsulunu
30) Ve emnin a’leyye Yâ Vehhâb,Yâ Rezzâk,bi husûlî vusûlî kabûlî tedbiri,teysîrî teskhîri “kulû veşrabû min rizki(A)llâhi” (Bakara/60)
31)Ey “TEK” Vahid, Ahad, bağla beni “Bil ki, Allah’tan başka ilah yoktur.” Senin sözün ve takva olan bu ayetinle sevgilin Rasulün Muhammed Sallallahu Aleyhi Vesellem Efendimizi bağladığın gibi
31) Vel zimnî Yâ Vâhid,Yâ Ahâd,kelimet’et takvâ kemâ elzemte biha Hâbibeke Muhammeden Sallâllâhu A’leyhi ve Selleme haysu kulte “. Fa’lem ennehu lâ ilâhe illa(A)llâhu” (Muhammed/19)
32)Ey Veli, Ey A’liy bana Velilik yap (sahip çık), imdad eyle “. Bu, Allah’ın bize ve insanlara olan lütfundandır” ayetinin inayetiyle, medediyle, mutluluğuyla ve fazla fazla devamıyla, selametle korumakla, sahip çıkmakla
32) Ve tevellenî Yâ Velî,Yâ A’lîy,bil’vilâyeti vel i’nâyeti verriâ’yeti vesselameti bi mezîdî îrâdî isâ’dî imdâdî “żâlike ḣayr(un)(c) .Żâlike-lfadlu mina(A)llâh(i)(c)” (7/26-4/70)
33)Ey Ganiy ,Ey Kerim. ikram eyle bana da affını, saadeti,kerameti “Allah’ın elçisinin huzurunda seslerini kısanlar”ayetindeki gibi.
33) Ve ekrimnî Yâ Ğâniyy,Yâ Kerîm,bis seâ’deti ves’siyâdeti vel kerâmeti vel mağfireti kemâ ekremte “Elleżîne “yeġuddûne asvâtehum ‘inde rasûli(A)llâhi” (Hucurat3)
34) Ey Berr,Ey Hakim, Ey Tevvab, ikram eyle nasuh tövbesini “Yine onlar ki, bir kötülük yaptıklarında, ya da kendilerine zulmettiklerinde Allah’ı hatırlayıp günahlarından dolayı hemen tevbe-istiğfar ederler. Zaten günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki” ayetindeki gibi.
34)Ve tub a’leyye Yâ Berr,Yâ Tevvab,Yâ Hakîm,tevbeten nesûhen liekûne min ‘ellezîne “iżâ fe’alû fâhişeten ev zalemû enfusehum żekerû(A)llâhe festaġferû liżunûbihim vemen yaġfiru-żżunûbe illa(A)llâhu” (Âli imrân/135)
35)Ey Rahman ve Rahiym, sonumu iyi hoş eyle “De ki: Ey kendi nefisleri aleyhine haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin” ayetindeki gibi
35) Ve ahtim lî Yâ Rahman,Yâ Râhîym,bi husn’î hâtımet’ennâcîne ver râcîne elleziyne kiyle lehum “Kul yâ ‘ibâdiye-lleżîne esrafû ‘alâ enfusihim lâ taknetû min rahmeti(A)llâh(i)” (Zümer/53)
36)Ey Semi, Ey Karib,Ey Aliym yerleştir ve barındır beni “. Onların oradaki duası: “Allah’ım! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz!” (sözleridir). Orada birbirleriyle karşılaştıkça söyledikleri ise “selam” dır. Onların dualarının sonu da şudur: Hamd, alemlerin Rabbi Allah’a mahsustur” yüce ayetinde bahsedilen Adn Cennetlerine
36) Ve eskinnî Yâ Semî,Ya Aliym,Yâ Karîb,cennâti a’dn’ın ui’ddet lil muttekîn elleziyne “Da’vâhum fîhâ subhâneke-llâhumme vetehiyyetuhum fîhâ selâm(un)(c) veâḣiru da’vâhum eni-lhamdu li(A)llâhi” (Yunus/10)
Yâ Allâhû(3),Ya Dafiu(3),Ya Mani(3), Yâ Nâfi(3), Yâ Rabbi(3), Yâ Rahmân(3), Yâ Rahîm.(3)
37)Ey Fayda verici, Ey kötülükleri geri çevirici, Ey Rahman ve Rahiym olan Allah, bu ayetlerin sözlerin ve esmâlarının yüzüsuyu hürmetine katından bana kazandırıcı bir güç ikrâm eyle.. bizlere bereketli, bol rızıklar, huzurlu yürekler, yağmur gibi ilim,aydınlanmış kabir, kolay verilen hesap ve büyük ecirler ikrâm eylemeni ve Firdevs cennetinden büyük bir mülk takdir etmeni istiyorum.Allah’ım Efendimiz Muhammed Sallallahû Aleyhi ve Sellem’ Â’lîsine, Sahabesine din gününe kadar çok selâm ver. Öyle selâmlar ve duâlar ver ki, Senin halkının sayısı kadar, Senin kelimelerin ve sözlerin tükettiği mürekkepler kadar ve rahmetin en son zirvesine kadar.Allah’ım Sana sığındım ki, bu sığınmam aynen güçlü ve çetin köşelere sığınanların hâli gibidir. Allah Rasûllerine selâmlar olsun, âlemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun.
37)Ve es’elukallahumme bi hürmetî hâzihîl Esmâi vel Âyâti vel kelimatî en tecalliy min ledünke sultanen nasîran ve rızkan kesîren ve vasian ve kalben karîran ve ilmen ğaziyran ve amelen beriyran ve kabren munîren ve hisaben yesîren ve mülken fil cennetil firdevsi kebiyran ve sübhanallahi vema ene minel müşrikıyn.
Ve Sallallâhu Â’lâ Seyyidinâ ve nebiyyina ve şefiyina Muhammedinilleziy erseltehu bil hakki beşiyran ve neziyran ve ala alihi ve sahbihi ve selleme tesliman kesîran adede halkike ve midâde kelimâtike ve muntehâ rahmetike.

Allahümme innî kad âveytu ileyke ve men evâ ilâ rüknin şedîdîn. Hasbunallah vela havle vela kuvvete illa billah.Sübhane Rabbike Rabbil izzeti amma yesifun Ve selamun a’lal mürselîne velhamdu lillâhi rabbil â’lemîne
Vebi Kudretike Bismillahirrahmanirrahim.İrfa’ kadrî veşrah sadrî ve yessir emrî verzuknî min haysu la ahtesibu bi fadlike ve keremike ve ihsânike ya men hu ya men hu ya men hu ya men huve.Kâf Hâ Yâ Ayn Sâd.Hâ Mîm Ayn Sin Kâf.Ve es’eluke bi cemâlil i’zzeti ve celâlil heybeti ve i’zzetil kudreti ve ceberûtil azameti en tec’aleni min i’badikes sâlihiyn ellezîne La havfun a’leyhim ve la hum yahzenûn.

3xİnşirah
3xAşağıda yazılı olan Salavat

Allahümme salli a’lâ seyyidinâ ve mevlânâ Muhammedin salâten tuhillu bîhâl u’kede ve tuferricu bihal kerbe ve teşrehu bihâs sudûre ve tuyessiru bîhâl umûre fiddunya vel âhireti ve a’lâ âlîhî ve sahbîhî ve sellim.


Yıldız Yükseltme, Kısmet açma,  Evlilik, İkili ilişkilerle İlgili Sorunlar,  Hacet Çalışmaları, Doğum Kodunuza ve Burcunuza göre Esma Çalışması, Açık günler ve her  türlü spiritüel danışmanlık ilgili çalışmalarımız için iletişim : lenayla@outlook.com